Murat Erşahin: Sadece İngiltere’yi ve Avrupa’yı da değil, bütün gezegenin tarihini değiştirebilecek öneme sahip gerçekler üzerinden bir anımsama notu. Churchill’in metro vagonunda halkla yaptığı fikir alışverişi, yakınlaşma; hemen her şeyi özetliyor adeta! Son derece iyi oynanması, yazılıp, çekilmesi, kusursuza yakın atmosferi ve başta makyaj olmak üzere dönem ayrıntılarını bire bir yansıtan yapım tasarımıyla önem arz ediyor. Devamını Oku
Atilla Dorsay: Wright ancak bir İngiliz’in ve de yetenekli bir sinemacının yapabileceği biçimde, bir yandan Churchil’in görkemli bir portresini çiziyor. Büyük İngiliz oyuncusu, nasılsa Oscar’sız kalmış Gary Oldman’ın tam 60 yaşında eriştiği olgunluğa alabildiğine yaslanarak.. Elbette çok usta bir makyajcı ekibinin ve her gün yinelenen uzun makyaj saatlerinin de katkısıyla…. Devamını Oku
Olkan Özyurt: Kurnaz, akıllı, kibirli, esprili, inatçı… Senarist Anthony McCarten Churchill’i her yönüyle işlemiş… Gary Oldman da şahane yorumluyor onu. Zaten Oscar’lık performansıyla filmin de lokomotifi Oldman. Wright onun enerjisiyle şekillendiriyor filmi. Ağırlıklı olarak kapalı mekanlarda geçse de Oldman’ın performansıyla paralellik gösteren kamera hareketleri filmin ritmini oluşturuyor. Devamını Oku
Uğur Vardan: Senaryosunu Anthony McCarten’ın (‘The Theory of Everything’i de kaleme almıştı) yazdığı ‘En Karanlık Saat’ hem iyi bir Churchill (purosu ve viskiyle tabii ki!) portresi çiziyor hem de ‘Dunkirk tahliyesi’nin (‘Domino Operasyonu’) politik arka planını perdeye taşıyor. Wright’ın filmi aynı zamanda siyasetin kendine özgü dinamiklerini (görevi bırakmasına rağmen ülke politikasındaki etkisini yitirmeyen Chamberlain ve her daim koltukta gözü olan ve uygun fırsatı bekleyen Halifax gibi kişilikler üzerinden) anlatıyor. Devamını Oku
Mehmet Açar: Klişeler üzerinden ilerleyen senaryosuna rağmen Joe Wright’ın göz alıcı yönetmenliği, Bruno Delbonnel’in tablo tadındaki görüntüleri ve Oscar’ın en güçlü adayı Gary Oldman’ın tarihe geçecek nefes kesici Churchill performansıyla “En Karanlık Saat”, özellikle tarihi öyküleri sevenlere hitap ediyor. Devamını Oku
Kerem Akça: İngiltere’ye iki dönem başbakanlık yapmış Winston Churchill’in uzun süredir beklenen biyografisi, Oscar’a da aday olan “En Karanlık Saat”, Joe Wright’ın klasik sinemaya hakim yönetmenliğiyle tatmin ediyor. En İyi Erkek Oyuncu’da Oscar’ı alması kesin gibi gözüken Gary Oldman ise ‘kariyer zirvesi’ performansıyla ‘bir liderin buhranının filmi’ni lezzetli hale getiriyor. Devamını Oku
Cüneyt Cebenoyan: İngiltere her yıl eski başbakan, eski kraliçe, eski kral, eski prenses birilerini bulup, allayıp, pullayıp filmlerle servis ediyor bize. Hepsi propaganda filmleri de en iğrenci buydu. Şimdilik. Ah, Gary Oldman’ın Churchill canlandırması için bir şeyler söylemek lazım herhalde. Oscar’ı alacak ne de olsa. Oldman’ı makyajının altında tanıyamadım. Fena değildi. Ama Mel Gibson’ın faşistliklerini savunan ve ırkçı olduğu söylenen bir oyuncu için belki de bu ırkçıyı canlandırmak zor olmamıştır. Devamını Oku
Batu Anadolu: “İngiltere’yi Yeniden Büyük Yapalım” illüzyonuna elinde tuzlukla koşan Darkest Hour ise, görselliğine karşın ucuz hamasetini politik doğruculuk hamleleriyle birleştirmeye çalışan projelerden birine dönüşmekten gocunmuyor. Devamını Oku
Haktan Kaan İçel: Darkest Hour incelikli teknik tasarımı, büyüleyici görsel yönetimi ve oyunculuk resitaliyle bu yılın en önemli yapımlarından biri olarak vizyondaki yerini alıyor. Devamını Oku
Kaya Özkaracalar: Kuşkusuz En Karanlık Saat, tam teşekküllü bir Churchill biyografi filmi değil, böyle bir iddiası da yok, Churchill’in yaşamının yalnızca bir ayına odaklanıyor ancak yine de Churchill’in filmde idealize edilmesi sorunlu. Devamını Oku
Uğur Hakan Hacıoğlu: Gary Oldman oyunculuk performansı ile göz doldurmuş. Bununla birlikte film kısa bir karar verme sürecini ele almış. Olaylar sadece İngiltere’de ve Churchill etrafında dönüyor. Bu açıdan tek taraflı olduğunu da söylemek mümkün. Bu tarz filmleri takip edenleri tatmin edeceğini düşünüyorum fakat konu ile ilginiz yoksa süresi ve konuyu işleyişi bakımından filmi sinemada izlemek beklentilerinizi karşılamayabilir. Devamını Oku
Kaan Denk: İncelikten yoksun bir şekilde kaleme alınmış senaryo basbas bağırmayı tercih ederken Churchill’in sömürgeci dilini de benimsiyor. Metnin motivasyonlarının getirdiği noktada seyircisine yalnızca bu adama kendisinin duyduğu kadar saygı duymayı, tarihi sadece kendisinin anlattığı şekilde hatırlamayı ve bilinen tüm kötü yönlerini ufak yaramazlıklar olarak kabul etmeyi dikte eden bir film Darkest Hour. Devamını Oku
Murat Tolga Şen: Siyasi sinemadan hoşlanan biri için hazine sandığı. Oyunculuk filmlerinden hoşlananlar için de bulunmaz kaftan! Son olarak; evet bu bir aksiyon filmi değil ancak işçiliği o kadar güçlü ki perdede izlenmediği vakit çok şey kaçırılmış olacak. Devamını Oku
Oğuzhan Durmuş: Yapılan Churchill projelerinin ardından sadece oyunculuk performansı ile sıyrılabiliyor. Beklenen ya da aranan Winston Churchill biyografisini ne yazık ki sunamıyor. Yan karakterlerinde heba edilmesiyle film adeta hayal kırıklığına dönüşüyor. Devamını Oku
Valerii Ege Deshevykh: Darkest Hour, Oscar’da en iyi film adaylığını haketmeyen bir film. Oldukça sıkıcı, sizi hiçbir yerden vuramayan bir yapım. Filmin bütün sıkıcılığını kurtaran ise Winston Churchill, yani Gary Oldman. Devamını Oku
FİLMİN ORTALAMA NOTU: